Divan Başkanımız Eşref Hamamcıoğlu Radyospor’a konuştu.
Röportajın ayrıntıları:
Dün bir mahkeme vardı, ibrasızlığın kaldırılması yönünde çıkan mahkeme kararını Divan Kurulu Başkanı olarak nasıl değerlendiriyorsunuz?
Tabii, gönül isterdi ki Galatasaray Genel Kurulu kararı mahkemelere götürülmesin, buna ihtiyaç duyulmasın. Ancak bu yaşanması gereken bir süreçmiş demek ki, şu anda mahkeme sonuçlandı, dolayısıyla hukuk, adalet tecelli etmiş durumda. Buna herkesin saygı göstermesi ve normal hayatına devam etmesi gerekiyor. Bu mahkeme kararından, Galatasaray Spor Kulübü Genel Kurulu kararının mahkemeye düşmesinden ve sonuçlarından, geçirmekte olduğumuz süreçten hepimizin bir ders çıkarması lazım diye düşünüyorum ki bu ve benzeri durumlarla karşılaşmayalım. Benim mahkeme kararı hakkında başka yapabileceğim bir yorum veyahut bir değerlendirme olamaz. Kulübümüze Camiamıza hayırlı olsun. Böyle düşünmek lazım diye değerlendiriyorum.
Dün Sayın Can Çobanoğlu ile program yaparken, Can Çobanoğlu ‘’Gerekçeli kararı görmek lazım, ona göre Genel Kurul üyeleri bir üst mahkemeye itirazda bulunabilir’’ demişti. Siz gerekçeli karar ile ilgili bir beklenti içerisinde misiniz, bunu takip edecek misiniz?
Mutlaka ki takip edeceğim ama gerekçeli kararın değerlendirilmesi, sonradan ne yapılacağı konusunu mahkemeye müracaat edenler, müdahil olanlar ve hukuk danışmanları değerlendirecektir. Dolayısıyla benim çıkacak gerekçeli kararı yorumlayacak ne bir konumum var ne de öyle bir durumdayım açıkçası. Her mahkemenin sonunda gerekçeli bir karar verilir. Bu mahkemede, bu dosyada başından beri dahil olanlar, yani şikayetçi olanlar ve şikayet edilenler durumu değerlendireceklerdir kendi cephelerinde. Bir üst mahkemeye müracaat ederler mi, bu ne kadar sürer, bunun Kulübe ne gibi etkileri olur bunu zaman içinde görmek lazım diye düşünüyorum. Şu anda bu dosyayı bence dondurup Camianın nereye gideceğine konsantre olunmasında yarar var.
Geçen hafta Galatasaray Yönetimi bir seçim kararı duyurusu yaptı, 19-26 Aralık tarihlerinde Galatasaray’da seçim olması bekleniyor. Tabii henüz Sağlık Bakanlığından bu konuda bir izin çıkmış değil. Bu kararı doğru bulanlar, önce Genel Kurul yapılması gerektiğini düşünenler ve bu seçimi baskın seçim olarak görenler var. Siz bu seçimle ilgili neler söylersiniz?
Bir defa Galatasaray’daki işleyişe, özellikle idari anlamdaki işleyişe ve buna bağlı olarak mali tasarrufları tamamen tüzük çerçevesinde değerlendirmek lazım. Divan Kurulunda bu zamana kadarki ‘’eleştiri yapıyor’’ algısının yaratılmasındaki temel neden de budur. Biz Galatasaray’ın tüzüğe göre yönetilmesini arzu ediyoruz Divan Kurulu olarak, bütün üyeler de. Fakat bu biraz evvel sıraladığınız eleştirileri yapanlar; Yönetim lehine veyahut aleyhine, her iki taraf için de söylüyorum; tüzüğe çok hakim değiller. Galatasaray’da olağanüstü bir toplantı kararı alınması için 3 tane şart lazım. Ya Yönetim Kurulu karar vermesi lazım, ya Denetim Kurulunun yazılı isteği olması lazım ya da kaydı açık üyelerin 5’de 1’inin yazılı isteği üzerine yapılır Olağanüstü Genel Kurul. Şimdi bu 3 maddeden bakıyorum, Yönetim Kurulu böyle bir karar almış. Dolayısıyla Yönetim Kurulunun kararını takip etmek lazım, bu kendi tasarruflarıdır.
Şimdi gelelim ‘’Mali Genel Kurul yapılmadan seçim yapılamaz’’ sorusuna, tüzükte böyle bir madde yok. Fakat ahlaki ve etik kurallar ve Galatasaray’ın geleneklerine göre; geçmişinde de birkaç defa istisna olmasına rağmen; bilgilerin şeffaf paylaşılması ve Genel Kurul üyelerinin iradelerini serbestçe beyan edebilmelerini sağlamak için bir ortam lazım seçimden önce. Bu da nedir, Mali ve İdari Genel Kurul yapılmasıdır ki burada seçime gidecek veyahut ilerde seçime gitmesi muhtemel bir Yönetim Kurulunun bütün faaliyetlerini şeffaf olarak üyelerle paylaşmasıdır. Bunun sonucunda yapılacak oylamada mali ve idari olarak ibra olur veyahut olmaz, bütün bunlar ayrı bir konu. Bizim Genel Kurullarımızı bir rövanş ortamı olarak görmek yeni bir moda oldu, buna hiç gerek yok. Dolayısıyla, sorunuza ve bunu merak edenlere çok net cevap vermek istiyorum. Tüzüğümüzde ‘’Önce Mali Genel Kurul yapılır, sonra Seçimli Genel Kurul yapılır’’ diye bir madde yok. Ama yazılı olmayan kurallar ve vicdani olarak bakacak olursak, gönül isterdi ki Sayın Yönetim Kurulu önce bir pandemi nedeniyle Mart ayında yapamadığı Mali ve İdari Genel Kurulu yapsın, aklansın, hesaplar çıksın. Ondan sonra da seçime gitsin. Bu 2 konuda fayda sağlardı, birincisi Yönetim Kurulu icraatleri konusunda vicdanlar rahat ederdi. İkincisi de seçim olacaksa adaylar çıkacaktır, bu adaylar neye aday olduklarını daha net anlarlardı. Yani şimdi bir suya dalacak insanlar ama suyun derinliğini resmi olarak ve şeffaf olarak bilmiyorlar. Genel Kurullarda verilen ve paylaşılan bütün bilgiler şeffaf mıdır, değil midir, bu tartışılır. Şeffaf olması bekleniyor en azından. O bakımdan şu anda Olağanüstü Genel Kurulla erken seçim yapılmasının tüzüğe bir aykırılığı yok. Ama başka aykırılıkları var.
Şimdi bakın Tüzüğümüzün 29. Maddesi diyor ki; çok net; eğer Toplantı yani Olağanüstü Toplantı, kamu hizmeti görülen bina ve tesislerle, her türlü resmi ve özel eğitim ve öğrenim kurumlarında veya bunların eklentilerinde yapılacaksa bu kurumların yetkili amirinin izninin alınması gerekmektedir diyor. Bunu bir hatırlatayım bir defa. 27. Madde de diyor ki, seçimli toplantılar; olağan olsun veyahut olağanüstü olsun; mutlaka Galatasaray Lisesi Tevfik Fikret Salonu’nda yapılır. Dolayısıyla 2 maddeyi birleştirecek olursak; birincisi bu toplantıyı yapacaksanız Tevfik Fikret Salonu’nda yapacaksınız…
Burada mücbir sebepten dolayı bir kereye mahsus bir istisna yapılabilir mi?
Tabii ki, ben şu anda sizinle tüzüğü paylaşıyorum. Sonra yapılabilirliğine gelelim arzu ederseniz.
Bu maddeye dayanarak da, Yönetim Kurulu Genel Sekreterlik vasıtasıyla resmi sitesinde ve Hürriyet gazetesinde bu Genel Kurul ilanını yayınladı, yerini belirtti Galatasaray Lisesi olarak. Tüzüğe uygundur, tamam. Tarihi belirtti ve gündemi belirtti, burada hiçbir sorun yok. Ama 29. Madde diyor ki, nerede yapılacaksa yetkili amirinin izninin alınması gereklidir. Bu izin alınmadan tüzüğün 30. ve 33. Maddelerinde belirtilen yasal işlemler ve çağrılar yapılamaz diyor. Dün akşam itibariyle, toplantının yapılacağı ilan edilen Galatasaray Lisesi amirliğinden bir izin alınmamıştır. Bugün bir gelişme olduysa bilmiyorum. Şimdi bu izin alınmadan 30. Ve 33. Maddeler uygulanamaz diyor. 30. Maddeye bakalım, diyor ki Genel Kurul toplantıları Kulüp merkezinin bulunduğu ilden başka bir ilde yapılamaz. İstanbul’da yapılıyor sorun yok. Ama 29. Maddede belirtildiği gibi izin alınmadan Genel Kurulun ilan edilmesi tüzüğe aykırıdır. Tevfik Fikret Salonu’nda yapılır veyahut başka yerde, mücbir sebep bunlar idari olarak halledilebilecek konular. Fakat izin alınamadan bu ilanın verilmesi çok da Galatasaray Kulübüne yakışan bir ciddiyette değil diye değerlendiriyorum. Kaldı ki, pandeminin çok ciddi olarak ilerlediği bir dönemde bu Seçimli Genel Kurulu yapmayı çok samimi bulmuyorum. Üyelerimiz şöyle değerlendirmeler yapıyorlar; bize çok yoğun müracaat var; ‘’Biz seçimi yapalım da, yapmak istediğimizi, irademizi belli edelim, varsın seçime izin verilmemiş olsun’’ yönünde. Bunlar çok hoş işler değil.
Bakın bugün varsayalım ki bu seçim için izin alındı, üyeler nasıl oy kullanmaya gelecekler pandeminin bu kadar pik yaptığı bir noktada. Herkes kendi özel aracıyla gelmiyor, toplu taşıma kullanan bir sürü üyemiz var bizim. Bugün Divan Kurulu üyelerimizin %75’i 65-70 yaş arasındadır. Şimdi bu kişilere hadi gel iradeni sandığa yansıt dediğiniz zaman bu biraz zorlama olacak. Ben bu seçimin şu aşamada yapılmasının çok faydasını görmüyorum. Ne üyelerimize, ne Camiamıza ne de Yönetim Kurulumuza faydası var.
Bunun yerine peki statta mali ve idari ibra istemek için bir Genel Kurul yapılsa daha doğru olmaz mıydı?
Bunu biz 2 ay evvel gündeme getirdik, Divan Kuruluna gelen yoğun talepler üzerine, son Divan Toplantımızda da davet ettik Yönetim Kurulumuzu. Dedik ki gelin şu martta yapılamayan Mali ve İdari Genel Kurulumuzu havalar güzelken ve pandemi daha bu aşamaya gelmemişken yapalım, organize edelim. Hep beraber bu işin altından bir kalkalım ki Camiadaki tansiyon düşsün, gerilim azalsın, herkes eteğindeki taşı döksün ilerleyelim. Fakat şu an bu bile çok zor iki nedenden dolayı, yavaş yavaş kış geliyor. İkincisi dediğim gibi bugün pandemi için 65-70 bin vakadan bahsediliyor günde. Hiç kimseyi buraya gelmeye, hiç kimsenin zorlamaya hakkı yoktur diye düşünüyorum.
Çok teşekkür ediyoruz verdiğiniz bilgilerden dolayı. Galatasaray taraftarlarına, Camiaya bir mesaj vermek isterseniz onu da alabiliriz.
Sadece taraftarımıza, camiamıza değil. Tüm milletimize allah kolaylık versin, bu pandemi şartları gittikçe zorlaşıyor. Galatasaray’ı desteklemeye devam ediniz. Hep birlikte tabii ki, iyi günde kötü günde. Ancak hiç kimse sağlığını, hiçbir şekilde feda edip ortaya koymasın, çok zor günler bizi bekliyor olabilir. Ama kendimize dikkat ederek, önerilen tedbirleri alarak bunun da üstesinden ulusça geleceğimizi tahmin ve temenni ediyorum. Bizi izleyenlere tekrar sağlıklı günler ve mutluluklar diliyorum.