Galatasaray Lisesi Tevfik Fikret Salonu’nda 12 Şubat 2020 Çarşamba günü yapılan Şubat ayı Divan Toplantısı Divan Kurulu Başkanımız Eşref Hamamcıoğlu’nun oturumu açmasıyla başladı.

Toplantıya Divan Kurulu Başkanlığından Divan Başkanı Eşref Hamamcıoğlu, Divan Başkan Yardımcısı Aykutalp Derkan, Divan Yazmanı Öner Kılıç ve Divan Yazmanı Sadık Burçin Tunçel katıldılar.

Kulüp Başkanımız Mustafa Cengiz maç günü yoğunluğu dolayısıyla toplantıya katılamazken;
Yönetim Kurulundan Kulüp 2. Başkanımız Abdurrahim Albayrak, Kulüp Başkan Yardımcımız Yusuf Günay, Kulüp Başkan Yardımcımız Kaan Kançal, Yönetim Kurulu Üyemiz Mahmut Recevik
ve Kulüp Genel Sekreterimiz Selçuk İren toplantıya iştirak ettiler.

212 Divan Üyesinin katıldığı toplantıda, 15 kulüp üyesi izleyici olarak ve 27 basın mensubu görevli olarak bulundu.

Yönetim Kurulumuzdan Yusuf Günay, Kaan Kançal ve Mahmut Recevik kürsüde söz alırken; Divan Üyelerimizden Hatice Günay, Gürkan Eliçin, Ali Öğüdücü, Cengiz Ergani, Ahmet Şenkal, Metin Öztürk, İbrahim Göknar, Serhat Özalemdar, Faruk Gürbüzer, Cengiz Akatlı, Sami Çölgeçen, Reşit Ömer Kükner, Serol Acarkan ve Hayri Kozak konuşmacı olarak kürsüye çıktılar.

Divana gelen evrakların okunmasının ardından Divan Başkanımız Eşref Hamamcıoğlu kürsü konuşmasında şu ifadelerde bulundu:

‘ Şimdi efendim son divan toplantımızdan bu zamana kadar neler oldu? Maalesef ülkemiz tabii afetlere maruz kaldı. Bir deprem, iki çığ faciası ile çok sayıda vatandaşımızı kaybettik. Çok sayıda vatandaşımız yaralandı, evsiz, barksız kaldı. Son zamanlarda güney sınırımızdan maalesef şehit haberleri geliyor. Bunlar ziyadesiyle toplumumuzu üzüyor, elbette ki Galatasaraylıların da bu üzüntünün dışında kalması söz konusu değil. Ama bunlar hepimizin moralini bozuyor, ben bu vesile ile vefat etmiş vatandaşlarımıza Allahtan rahmet, yakınlarına baş sağlığı, yaralı ve şehitlerimize de acil şifalar dilemek istiyorum. Bu konudaki duyarlılığımızı da sizlerle paylaşmak istiyoruz. Umarım yaradan bir daha böyle acılar yaşatmaz ülkemize ve bizlere.

Gördüğünüz gibi Ocak ayında divan üyelerimizden ve kulüp üyelerimizden zayiatımız oldukça fazla olmuş, bu da çok üzücü bir durum. Fakat hayatın bir parçası, maalesef bunları yaşamak zorunda kalıyoruz. Son toplantımızdan bu zamana kadar divan kurulu olarak ne faaliyetler gösterdik? Kısaca onları özetlemek isterim.

Bildiğiniz gibi, 11 Ocakta yeni divan üyelerimizin berat töreni vardı. Oldukça başarılı ve beğeni kazanan bir tören oldu. Tüm destek gruplarının yardımlarıyla, akabinde 18 Ocakta kulübe yeni üye olanların kabul törenleri vardı. Divan kurulu olarak burada da vardık ve kısmen katıldık. Dolayısıyla hem yeni divan üyelerimiz, hem kulübümüze yeni üye olmuş genç arkadaşlarımızı, genç üyelerimize hayırlı olsun ve hoş geldiniz dileklerimizi bir kere daha iletmek istiyoruz.

Her iki konuda da ortak bir eleştiri ve şikayet aldık. Bunu haklı şikayetler ve eleştiri olarak alıyorum ve sizlerle paylaşmak istiyorum.

Galatasaray Spor Kulübü üyeliğine kabul ve de Galatasaray Spor Kulübü divan üyelik berat törenine katılmak, bazı standartlar ve normlar gerektiriyor. Bunların da başında kıyafet geliyor. Hiç kimsenin pahalı veya şık giyinmesini beklememekle beraber, her toplumda olduğu gibi dreskot tabir edilen asgari düzeyde bir kıyafet yönetmeliği, yazılı olmasa bile en azından toplumsal olarak vardır. Bu konuda çok eleştiri aldık. Yeni üye olan arkadaşlarımızın genç veyahut orta yaşın üstündeki üyelerimizin bu konuyu çok ciddiye almadan törenlere katıldıklarını gördük maalesef, burada eleştiri aldık. Bunun dışında da divan berat töreninde de kıyafeti uygun olmamış olmasına rağmen ön sıralarda oturma cesaretini gösteren, kendine bu izni veren üyelerimiz oluyor. Bunlar basına da yansıdığı için hem kendileri açısından, hem de Galatasarayın her zaman yol ve izan bilir imajına bir halel gelmemesi açısından bu konudaki haklı şikayetleri sizlerle paylaşıyor ve bu konudan kendine ders çıkartacak herkesin biraz daha tedbirli olmasını beklediğimizi bu vesile ile bildirmek istiyorum. Bunun dışında 4 Şubat’ta 5 büyük kulüp veya şampiyon olmuş kulüp divan başkanları ve yardımcıları olarak, bir toplantı yaptık. Beşiktaş Spor kulübü divan başkanlığının ev sahipliğinde, biz bu toplantıları daha önce de yapmıştık, yapıyorduk. Bu bizim inisiyatifimizle başlamış bir şeydi, fakat hatırlayacaksınız geçen sene yanlış hatırlamıyorsam bu zamanda kulüpler birliğinin talihsiz bir açıklamasına imza attıkları için hepsi, biz bunu protesto edip gitmemiştik. O zamandan beri de vakit de uymamıştı, ilk defa katıldığımız bir toplantı oldu. Ortak görüş şuydu, divan başkanları arasında. Özellikle futbol, sanayi sayılır, eğlence endüstrisinin önemli araçlarından bir tanesi, o bakımdan kitleleri sürükleyen bir olay. Futbola gönül vermiş, bunları yönetenleri, kulüp yöneticilerini, futbola gönül veren diğer yandaşların, toplumdaki gerilim ve tansiyonu düşürücü söylem ve eylemlerde bulunmasının beklendiğini ve bunun herkesin kendi kulübü ile ilgili paylaşması gerektiği konusunda ortak bir fikir beyan edildi. Biz de buna şahsen ve divan kurulu olarak katılmakla beraber, tabii bu toplantı sonucunda aldığımız bu iyi niyetli kararın çok da başarılı olduğu söylenemez maalesef. Akşamına bu iyi niyet delindi. Kimler tarafından delindiğini biliyoruz ama yapacak bir şey yok. Biz bu iyi niyetle bu mesajı vermeye devam etmeliyiz diye düşünüyoruz. Madem ki belli olgunluğa ulaşmış üyelerden oluşan divan kurulları var, bütün kulüplerde. Son divan toplantımızdan bu zamana kadar hepimizi doğrudan ilgilendiren iki önemli hadise var diye düşünüyorum. Bir tanesi şu ana kadar yoğun olarak devam eden hisse satışlarımız, bununla ilgili olarak söz alacaklar vardır diye düşünüyorum. İkincisi de artık takip etmekte zorlandığımız bir hukuksal süreç var. Mahkeme süreci. Kısa bir hatırlatma yapma anlamında, son Martta yapılan mali genel kurulda, idari ibrasızlıkla sonuçlanan süreç, Yönetim Kurulu üyelerinin kulüp aleyhine açtıkları davalar bir sürü mahkemelerde devam etti, sonra işte müdahil olanlar oldu, vesaire son dün alınan kararda da bu süreç. Hukuksal olarak sonlanmış oldu. O bakımdan bir kere daha görüyoruz ki yürürlükte olan kanunlar tüzüğümüzün üstündedir. O bakımdan bundan sonra bu konuyu daha fazla uzatıp, sündürüp, bir polemik konusu yapıp, daha fazla ayrışmaya fırsat vermeyecek şekilde en azından önümüzde yapılacak mali genel kurula kadar sonlandırmak doğrudur diye düşünüyorum. Herkesin fikrini ve hür iradesini beyan edeceği yer genel kurullardır. O bakımdan şu anda ülkenin dağınıklığı, camiamızdaki ötekileştirme, rövanşist davranışları göz önüne aldığımız zaman, bizim beklentimiz ve ricamız ve vermek istediğimiz mesaj, lütfen artık hiç kimse bu konuyu speküle etmesin, mahkemeler karar vermiştir, idari ibrasızlık sonucu Yönetim Kurulumuz görevi başındadır, seçilmiş Yönetim Kurulu. Özellikle futbol takımımızın da yeniden potaya girmesi gözönüne alındığında, hep beraber onu desteklemek, iyi temennilerde bulunmak faydalı olacaktır diye düşünüyorum. Dolayısıyla bir erken seçim filan söz konusu olmadığına göre gündemi bununla tekrar meşgul edip asıl iştigal konumuz olan başarıya odaklanmaktan uzaklaşmayalım diye düşünüyoruz. Umarım bu kaotik durumdan bir an önce çıkarız. Biz bu mahkemelerin durumunu ve hisse satışı durumunu, arkadaşlarımız iki özet tablo halinde hazırladılar. Bunları isterseniz toplantı sonunda sizlere de verebiliriz.

Malumunuz olduğu üzere, Emlak Konut, Toki, Florya, Riva satışlarıyla ilgili olarak bir sorun yaşamıştık ve buna bağlı olarak da sizlerden gelen talep üzerine, 23 Eylülde Olağanüstü bir divan toplantısı organize ettik ve bunu kapalı bir toplantı halinde yaptık. Aradan geçen süre göz önüne alındığında ve bu sorunun da çözülmüş olduğu gözönüne alabilirsek eğer, özellikle üyelerimizden gelen talep üzerine, bu toplantı tutanaklarına ulaşmak istiyor üyelerimiz. Artık bu toplantıda ne konuşulduğu herkes tarafından malum olduğuna göre, ben bu talebi kendi adıma haklı buluyorum. Eğer sizler de uygun görüyorsanız, daha önceki toplantı tutanaklarımız gibi, bu Olağanüstü Divan Toplantısını, kapalı yapılmış toplantının tutanağı, ne konuşulduğunu, üyelerimizin bilgisine ve kullanımına açalım. Ancak tüzüğümüz gereği bu konuda sizlerden onay almamız lazım.

Eğer 23 Eylül 2019 tarihinde kapalı yapılmış olan Olağanüstü Divan Kurulu Toplantısının tutanağını üyelerimizin erişimine açılmasını kabul ediyorsanız, oylama yapmak istiyorum. Bunu kabul edenler? Etmeyenler? Bir kişi aleyhte oy kullandı. Oy çokluğu ile kabul edilmiştir. Dolayısıyla bu toplantı tutanakları yarından itibaren her zaman olduğu gibi ulaşıma, erişime açık olacaktır. Teşekkür ederiz. Evet, bu çok okunaklı ve kolay anlaşılır bir tablo değil ama son mali genel kuruldan beri kulübün içinde olduğu hukuksal durum, budur. Biz de takip etmekte zorluk çekiyoruz ama yavaş yavaş konuya hakim olmaya başladık diyelim. Umarım bu hukuksal kaotik durumdan dediğim gibi bir an önce çıkarız.

Bununla ilgili takip etmek isteyenler olursa böyle bir özet tablo bizde mevcut. Kendilerine takdim edebiliriz. İkinci tablo ise bu zamana kadar yapılan hisse satışlarıyla ilgili bir tablodur. O da geliyor mu? Evet, bu da bu zamana kadar yapılmış olan hisse satışlarının bir tablosudur. Bununla ilgili olarak eğer bundan sonra söz alacak konuşmacılar, tabii ki soru sorabilirler, eleştiri yapabilirler. Ama bundan sonra yapılacak olanlarla ilgili eğer varsa, veyahut da bu konuyla ilgili daha derin konuları küçük yatırımcıların çıkarlarının korunması amacıyla ben etraflı olarak Martta yapılacak olağan mali genel kurulda gündeme getirilmesini öneriyorum. Lütfen siz de bunu bu şekilde benimserseniz, herhangi bir manipülatif veya spekülatif bir bilgilendirmeye alet olmamış oluruz, anlayış için de teşekkür ediyoruz. Tabii ki bu eleştirilebilir, sorular sorulacaktır. Ama cevapları mali genel kurulda almamız daha uygun olacaktır diye düşünüyoruz.

Son olarak da bazı rahatsızlık duyulan konular var. Hatırlayacaksınız biz göreve geldiğimiz zaman Divan Kurulu olarak, birtakım çalışma grupları kurduk ve bunların temalarını da kulübün ve özellikle yönetimimizin ihtiyacı olan temalarda belirledik. Neydi bunlar, hatırlatmak için. Tüzük tadili vardı, ikincisi iletişim, üçüncüsü de etik kurallar ve davranışlardı. Bunlara çok şiddetli ihtiyacımız olduğu konusunda, süreçte hep beraber şahit olduk. Tüzük tadil konusuna, girmeyeceğim. Çünkü çalışma grubumuz daha önce yapılmış değerli çalışmalara birtakım ilaveler yaparak, yönetim kurulumuza ve divan üyelerinin okumasına web sayfasında sunulmuştu.

İkinci konu iletişim konusu. Çok ısrarla durmamıza rağmen iletişim konusundaki rahatsızlıklar maalesef devam etmektedir. Olur olmaz nedenle yapılan basın toplantıları, hazırlıksız verilen demeçler, özellikle divan kurulu toplantılarında benim veyahut bu işe gönül vermiş divan üyelerimizin yapmış oldukları müdahaleler, konuşmalar, maalesef resmi sitemizde hiçbir zaman yer almamaktadır. Kulübümüzün kurumsal iletişim araçları, kulübündür. Bunun bu şekilde bilinmesinde mutlaka yarar var. Divan üyelerinin berat töreni ile ilgili herhangi bir bildirim yoktur. Dediğim gibi bunların ayrıştırmaktan başka hiçbir faydası olmaz. Ötekileştirici bir lisan kullanılmaktadır. Bu benim dikkatimi çekmemişti, üyelerimizden böyle bir talep geldi, eleştiri geldi. Okuyunca dikkat ettim hakikaten, şöyle bir terminoloji kullanılmaktadır. Toplantılar anlatılırken. İşte toplantıya ikinci başkanımız, başkanımız, Yönetim Kurulu üyemiz, sicil kurulu başkanımız veya diğer kurul üyelerimiz ve divan başkanı katılmaktadır. Ben tahmin ediyorum ki bu divan kurulu Galatasaray spor kulübünün divan başkanıdır. O bakımdan bu ötekileştirici bilinmeden yapıldığına inandığım yanlıştan bir an önce vazgeçilmesini burada ilgililere bir kez daha duyurmak istiyorum. Eğer profesyoneller bu hatayı bilmeden yapıyorlarsa, onlara dikkatli olmaları gereği konusunda yine Yönetim Kurulu üyelerimize hatırlatmak isterim.

En önemli konu da son olarak; etik konusu. Maalesef en zayıf olduğumuz nokta. Etik kurallarına uygun olmayan Galatasarayın alışmış olduğu zerafet ve nezakette yapılmayan konuşmalar, müdahaleler tüm kulüp üyelerimizi, paydaşlarımızı, kulüp çevrelerimizi üzmekte, rencide etmekte. Hatta öfkelendirmektedir. En başlarda hepimizin gaf olduğuna inanmak istediği alışılmamış hitap tarzına, kullanılan kelimelere ve sözde esprilere ilave olarak, en son divan toplantımızda üyelerimize hitaben okunan Ziya Paşa beyiti, bilmez insan kadrini alemde insan olmayan, bardağı taşıran son damla olmuş ve yoğun şikayet ve eleştiriler gelmiştir bize.

Bu konuda camiamız divan üyelerimiz, değerli başkanımız Sayın Mustafa Cengizden bir açıklama ve bir özür beklemektedir. Değerli divan üyeleri, 14 Şubat yani 2 gün sonra sevgililer günü, umarım camiamızda artık sevgi hakim olur. Herkes sevgilisine, yani sarı kırmızı renklere, sporcularımıza, sevgiyle yaklaşır. Diğer üyelerimize, birbirimize sevgiyle muhabbette bulunuruz diye düşünüyorum. Hepimizin ortak sevgilisi olan değerli sporcularımıza ve özellikle bu akşam önemli bir kupa maçı oynayacak olan futbol takımımıza, değerli hocamıza ve teknik yönetimimize de buradan sevgilerimizi gönderiyor, başarılar diliyoruz. ‘